Sergi
ÇATALHÖYÜK'ÜN ATASI: BONCUKLU HÖYÜK

ÇATALHÖYÜK'ÜN ATASI: BONCUKLU HÖYÜK

KARATAY'DA GEÇMİŞİN İZLERİ GELECEĞE TAŞINIYOR

Hayıroğlu Mahallesi'nde yer alan dünyanın en eski yerleşim yerlerinden Çatalhöyük'ün 9 kilometre yakınında bulunan 10 bin yıllık Boncuklu Höyük'teki kazı çalışmaları devam ediyor.

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca Hayıroğlu Mahallesinde yer alan dünyanın en eski yerleşim yerlerinden olan Çatalhöyük'ün 9 kilometre yakınındaki 10 bin yıllık geçmişe sahip Boncuklu Höyük'te bilgilendirme gezisinde gazetecilerle buluştu. Karatay'ın gizli tarihinin gün yüzüne çıkarmak için Belediye olarak destek vereceklerini söyleyen Başkan Kılca; tarih meraklılarının Boncuklu Höyük'te keyifli bir keşfe çıkacaklarını belirtti.

Hayıroğlu Mahallesi'ndeki Boncuklu Höyük'te devam eden kazı çalışmaları düzenlenen bilgilendirme programıyla gazetecilere anlatıldı.

Boncuklu Höyük'te gerçekleştirilen programda gazeteciler Boncuklu Höyük'ün köklü tarihi ve arkeolojik veriler hakkında bilgi sahibi oldu.

Kazı Çalışmaları İngiltere Liverpool Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dougles Baird, Profesör Andrew Fairbairn, Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Gökhan Mustafaoğlu gibi isimlerin olduğu uzman bir ekiple gerçekleştiriliyor.

KILCA: BONCUKLU HÖYÜK YENİ BİR TURİZM MERKEZİ OLACAK

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca da; Höyük'te yapılan ve yapılacak olan kazı çalışmalarına destek olacaklarını ifade ederek Karatay'ın gizli tarihinin gün yüzüne çıktığını; tarih meraklılarının keyifli bir keşfe çıkacaklarını belirtti. Karatay Belediyesi olarak bu tarihi değerin tanıtılması için ellerinden gelen gayreti sarf edeceklerini anlatan Başkan Kılca; Boncuklu Höyük'ü dünyada tanınır kılmak için estetik bir kimlik oluşturmak istediklerini söyledi. Başkan Hasan Kılca; Boncuklu Höyük'ün Türkiye'nin on binlerce yıllık tarihine ışık tuttuğuna vurgu yaparak, Boncuklu Höyük'ün taşıdığı kültürel miras ve insanlık tarihi açısından sahip olduğu değerden dolayı Karatay ve Konya'nın önemli bir değeri olduğuna işaret etti.

Başkan Kılca, Konya'nın çok eski bir tarihe sahip olduğunu vurgulayarak, "Belediye olarak bu tarz çalışmaları destekliyoruz. Bölgenin gelişmesi, yolunun, çevre düzenlemesinin yapılması için çalışıyoruz. Burası yeni bir turizm merkezi olacak. Ziyaretçi sayısının da önümüzdeki yıllarda 20-30 kat artacağını öngörüyoruz." diye konuştu.

Kazı başkanı ve İngiltere Liverpool Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dougles Baird, kazı çalışmalarıyla ilgili düzenlenen tanıtım toplantısında, Boncuklu Höyük'te uluslararası 60 kişilik ekiple çalıştıklarını söyledi.

Bu yıl Boncuklu Höyük'teki 4 farklı alanda çalışma yürüttüklerini dile getiren Baird, şöyle konuştu: "Çok uzun süredir çalışmalar yapıyoruz. Buluntuları, hayvan ve tarım kalıntılarını atlamadan en ince ayrıntısına kadar inceliyoruz. Buradaki incelemeler sonucunda buğday, bezelye ve mercimek gibi tahılların 10 bin yıl önce kullanıldığını tespit ettik. Yine Çatalhöyük'ten farklı olarak koyunun evcilleştirildiğine dair izlenimler var. Boncuklu Höyük'te, Çatalhöyük'ün aksine tarım daha az yapılmış. Ancak mimari ve yerleşim uygulamalarına baktığımızda burası Çatalhöyük'ten bin yıl daha önce kurulmuş bir yerleşim yeri. Yani Çatalhöyük'ün atası."

BİLİM İNSANLARI İÇİN KONYA ÖNEMLİ BİR ŞEHİR

Baird, Boncuklu Höyük'ün tarihinin çok eskiye dayandığını vurgulayarak, "Burası, dünyanın en eski medeniyetlerinden birine ev sahipliği yapmış, bu nedenle dünyadan birçok arkeoloğun ilgisini çekiyor. Dünyadaki bilim insanları için Konya çok önemli bir şehir. Çünkü Çatalhöyük burada. Dünyada ilk tarımın yapıldığı tescilli bir yer. Bunun yanı sıra Boncuklu Höyük'te ileride yapacağımız çalışmalar medeniyete ışık tutacak. Yine Boncuklu Höyük'te insanların 10 bin 300 yıl öncesinde tuvalet ihtiyacını karşılamak için bir çukur kazdığını ve bunun için ayrı bir alan inşası yapılmış." dedi.

"BURADAKİ TOPLUMUN GÜNEYDOĞU AVRUPA'YA YAYILDIĞINI GÖRÜYORUZ"

Boncuklu Höyük'te 10 bin yıl öncesinde tarım yapıldığını ifade eden Baird, "DNA testleri sonucunda Avrupa'da çalışma yapan arkadaşlarımızla karşılaştırmalar yaptığımızda, buradaki toplumun Güneydoğu Avrupa'ya yayıldığını görüyoruz. Akrabalık ilişkilerini ortaya çıkarıyoruz. Tarım ürünlerinin alışverişine yönelik olarak ticari amaçla Avrupa’ya gidişlerin olduğunu tespit edebiliyoruz. Yine Höyük'te kerpiç duvar izleri, yapıların oval olması ile karşılaştık. Aynı zamanda büyük memeli hayvanlar ile balık ve su kuşlarına ait kalıntılar var. Bölge oldukça sulak, bataklık ve göllerle kaplı." diye konuştu.

ON BİNLERCE YILLIK TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKTI

Bülent Ecevit Üniversitesi Öğretim Üyesi Gökhan Mustafaoğlu da gerçekleştirmiş oldukları arkeolojik çalışmalar ışığında, ilk tarımın izlerine rastladıklarını belirterek; Avrupa'ya ilk tarımın buradan gitmiş olabileceğini söyledi. Mustafaoğlu, bölgenin mimarisi ile ilgili vermiş olduğu bilgilerde: "Yapı kalıntıları kazıyoruz. Mimari unsurları ortaya çıkarıyoruz. Yoğun mimari izler görmedik. Evler birbirinden bağımsız inşa edilmiş. Günlük aktivitelerin gerçekleştiği alan. Yemek pişirme alanları var. Ortak mutfak alanı. Sosyal açıdan birbirileri ile etkileşimin göstergesi. İlginç bir bölüm. Hane halklarının inanç sistemleri ile ilgili de ayrıntılı bilgiye ulaştık. Yaban öküzü başta olmak üzere bazı hayvanların kafa taslarının duvarlara işlendiğini gördük. Ev içlerine gömülen Ölülere rastlandı. Ayrıca ev tabanına değil, ev dışındaki alanlara da gömü taktiği var." ifadelerine yer verdi.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar ise kazı çalışması yapılan alanın gelecek yıllarda bölgenin parlayan yıldızı olacağını söyledi.

 

Habere Ait Görsel İçerikler